Tüzel kişilik kavramını anlatan iş adamı ofisinde bilgisayar başında.

İş dünyası ve hukuk sisteminde önemli bir yer tutan tüzel kişi kavramı, bireylerden bağımsız olarak hak ve sorumluluk sahibi olan yapıları ifade eder. Bir topluluğun tüzel kişilik kazanabilmesi için hangi koşulları taşıması gerektiği ve bu yapıların hangi özelliklere sahip olduğu sıkça merak edilen konular arasındadır. Bu nedenle tüzel kişilik kavramını, özelliklerini ve kazanılma sürecini adım adım inceleyerek, bu konuda aklınıza takılan sorulara net ve anlaşılır yanıtlar sunmayı amaçlıyoruz.

Tüzel Kişi Nedir?

Tüzel kişi, gerçek kişiden farklı olarak yasalarla tanınan ve hak-sorumluluk sahibi olabilen varlıkları ifade eder. Özetle; şirketler, dernekler, vakıflar ve kamu kurumları gibi topluluklar tüzel kişilik kazanarak hukuki işlemler yapabilir, hak edinebilir ve borç altına girebilirler.

Tıpkı gerçek kişilerin mülk edinebilmesi, sözleşme yapabilmesi, dava açabilmesi ve dava edilebilmesi gibi; tüzel kişiler de aynı haklara sahiptir. Bununla birlikte tüzel kişi, onu meydana getiren bireylerden bağımsız bir varlıktır. Kendi adına işlem yapar ve kendi sorumluluğunu üstlenir.

Örneğin; bir anonim şirket, bir dernek veya bir belediye birer tüzel kişidir. Bu kurumlar, kendi adlarına mülk sahibi olabilir, sözleşmeler imzalayabilir ve yasal yükümlülüklerini yerine getirebilirler.

Gerçek Kişi Nedir?

Gerçek kişi, hukuk sisteminde doğumuyla varlık kazanan ve ölümle sona eren, yani doğal insanı ifade eder. Her insan, dünyaya geldiği andan itibaren hukuken “gerçek kişi” olarak kabul edilir ve bu statüye bağlı olarak hak ve yükümlülüklere sahip olur. Gerçek kişiler, medeni haklara ve borçlara sahip olma ehliyetine sahiptir; bu da onların mal sahibi olabileceği, sözleşme yapabileceği, dava açabileceği anlamına gelir.

Bir gerçek kişinin sahip olduğu haklar arasında kişisel haklar (örneğin, yaşama, isim hakkı, özel hayatın korunması), malvarlığı hakları (mülkiyet edinme ve kullanma) ve tasarruf hakları (borç alma ve verme, sözleşme yapma) bulunur. Ayrıca, gerçek kişiler hukuk düzeni içinde kendi adlarına haklar kazanabilir, borç altına girebilir ve haklarını koruyabilirler.

Özetle, gerçek kişi; doğrudan hukuki işlem yapabilen, hak ve yükümlülük sahibi olan, toplumda birey olarak tanınan insan varlığıdır.

Tüzel Kişi ile Gerçek Kişi Arasındaki Farklar Nelerdir?

ÖzellikGerçek KişiTüzel Kişi
Varlık BiçimiBiyolojik insan varlığıdır. Hukuk tarafından doğrudan tanınır ve kendi iradesiyle hareket eder.Hukuk düzeninin tanıdığı soyut bir yapıdır. İnsanlar tarafından oluşturulan şirketler, dernekler vb. bu kapsamdadır.
KazanımHukuki kişilik doğumla birlikte kazanılır.Kuruluş sözleşmesi, tüzük veya kanunla belirlenen prosedürler tamamlanıp tescil edilince oluşur.
SorumlulukTüm mal varlığıyla sınırsız sorumludur.Genelde sadece kendi mal varlığıyla sınırlıdır; pay sahipleri kişisel varlıklarıyla sorumlu tutulmaz.
Sona ErmeÖlümle hukuki varlığı sona erer.Fesih, tasfiye, iflas ya da kuruluş amacının ortadan kalkmasıyla sona erer.
Temsilİşlemleri bizzat kendisi veya yasal temsilcisi aracılığıyla yürütür.Yönetim organları (ör. yönetim kurulu) ya da atanan temsilciler üzerinden işlemler yapılır.
SüreklilikBireysel yaşam süresiyle sınırlıdır.Kişiler değişse de tüzel kişilik varlığını sürdürebilir ve yapısal olarak daha uzun ömürlüdür.
VergilendirmeGelir Vergisi mükellefidir; kazançları bu vergiye tabidir.Kurumlar Vergisi mükellefidir; elde edilen kâr üzerinden vergi öder.

Kamu Tüzel Kişisi Ne Demektir?

Kamu tüzel kişisi, devletin veya kamu hizmeti yürüten kurumların, kamu gücünü kullanarak kamu yararı amacıyla oluşturdukları hukuki varlıklardır. Bu tür tüzel kişiler genellikle kanun ya da Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulurlar ve doğrudan kamu hukukuna tabi olurlar.

Temel amaçları, toplumun genel çıkarlarını korumak ve kamu hizmetlerini kesintisiz şekilde yürütmektir. Ayrıca kamu tüzel kişileri, genellikle ayrıcalıklı yetkilere sahip olup, kamu düzenini sağlama, eğitim, sağlık ve altyapı gibi alanlarda görev üstlenirler.

Özel Hukuk Tüzel Kişisi Ne Demektir?

Özel hukuk tüzel kişisi, özel hukuka tabi olarak, genellikle ekonomik, sosyal veya kültürel bir amaca hizmet etmek üzere gerçek kişiler tarafından kurulan tüzel kişiliklerdir. Bu tür tüzel kişiler, eşitlik ve özel hukuk kuralları çerçevesinde faaliyet gösterirler. Amaçları kamu yararından ziyade, kurucularının belirlediği özel hedeflere ulaşmaktır.

Örnekler:

Şirketler (anonim şirket, limited şirket vb.), dernekler, vakıflar ve kooperatifler özel hukuk tüzel kişilerine örnektir. Bu yapılar, ticari kazanç elde etmek, belirli bir sosyal amacı gerçekleştirmek veya üyelerinin ortak ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kurulurlar.

Tüzel Kişi Ne Zaman Tacir Sayılır?

Türk Ticaret Kanunu’na göre ticari bir işletmeyi işleten veya ticari işletme kurma amacıyla oluşturulan tüzel kişiliklerdir. Bir tüzel kişi, ticari faaliyet göstermeye başladığı andan itibaren tacir sıfatını kazanır. Bu sıfatın kazanılması, tüzel kişinin ticari teamüllere ve tacirlere özgü yasal hükümlere tabi olmasını zorunlu kılar.

Ticari işletme işleten ya da ticari işletme kurmak amacıyla faaliyete geçen her tüzel kişi, kanunen tacir olarak kabul edilir. Bu durum; ticari defter tutma, ticari unvan kullanma, ticaret siciline kayıt olma ve iflas hükümlerine tabi olma gibi birtakım yükümlülükleri beraberinde getirir.

Tüzel Kişi Olan Şirket Ne Demektir?

Birden fazla gerçek ya da tüzel kişinin belirli bir ekonomik amacı gerçekleştirmek için sermayelerini bir araya getirerek kurdukları ve Türk Ticaret Kanunu’nda belirtilen hükümler çerçevesinde tüzel kişilik kazanan yapılardır. Şirketler, ticaret hukukunda en sık karşılaşılan tüzel kişi türlerinden biridir ve genelde kâr elde etme hedefiyle faaliyet yürütürler.

Türkiye’de en yaygın şirket türleri arasında anonim şirketler (A.Ş.) ve limited şirketler (Ltd. Şti.) yer alır. Bu şirketler, ortaklarından bağımsız bir hukuki varlığa sahiptir; kendi adlarına sözleşme yapabilir, mülk edinebilir ve borçlanabilirler. Ayrıca şirketin borçlarından dolayı ortakların sorumluluğu, çoğunlukla koydukları sermaye ile sınırlıdır.

Tüzel Kişi Olarak İşveren Ne Demektir?

İş Kanunu’na göre işçi çalıştıran ve çalışanlarıyla iş ilişkisi kuran tüzel varlıklardır. Örneğin bir şirket, bir dernek, bir vakıf veya bir kamu kurumu bünyesinde işçi çalıştırıyorsa, bu durumda “tüzel kişi işveren” niteliğini kazanır.

Tüzel kişi işverenler, çalışanlarına karşı İş Kanunu ve ilgili diğer mevzuatlar uyarınca tüm yükümlülükleri yerine getirmek zorundadır. Bu yükümlülükler arasında maaş ödemek, sosyal güvenlik primlerini yatırmak, iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerini almak ve iş sözleşmelerini düzenlemek gibi konular bulunur. Ayrıca işçilerle aralarındaki tüm hukuki ilişkiler, tüzel kişiliğin kendi adına ve iradesiyle yürütülür.

Mülkiyeti Tüzel Kişilere Ait Yerler Ne Demektir?

Mülkiyeti tüzel kişilere ait yerler; tapu sicilinde malik olarak bir tüzel varlığın (örneğin bir şirket, dernek, vakıf veya kamu kurumu) adının kayıtlı olduğu taşınmazlardır. Bu, ilgili taşınmazın hukuken bir gerçek kişiye değil, bir tüzel kişiye ait olduğunu gösterir.

Örnek olarak;

bir şirketin üretim tesisi, bir derneğin genel merkezi veya bir üniversitenin kampüsü, mülkiyeti tüzel kişiye ait yerlere örnek gösterilebilir. Bu taşınmazların yönetimi, kullanımı ve tasarrufu tüzel kişilerin kendi organları ve yetkilileri aracılığıyla gerçekleştirilir. Tüzel kişiler kendi adlarına mülk satın alabilir, satabilir, kiraya verebilir veya ipotek ettirebilirler.

Tüzel Kişi Temsilcisi Kimdir?

Tüzel kişiliğin iradesini dış dünyaya yansıtan, onun adına hukuki işlemler yapan ve üçüncü kişiler karşısında onu temsil eden gerçek kişilerdir. Çünkü tüzel kişi, fiziki bir varlığa sahip olmadığından, hukuki işlemleri yalnızca temsilcileri aracılığıyla gerçekleştirebilir.

Temsil yetkisi çoğu zaman tüzel kişiliğin kuruluş belgelerinde (ör. ana sözleşme, tüzük) ya da organlarının aldığı kararlarla belirlenir.

Örnekler:

Bir şirkette yönetim kurulu başkanı, genel müdür veya yetkili bir vekil; bir dernekte yönetim kurulu başkanı veya genel sekreter; bir vakıfta mütevelli heyeti başkanı ya da yönetim kurulu üyesi, tüzel kişi temsilcisi olarak görev yapabilir. Bu temsilciler, yetkileri dahilinde yaptıkları işlemlerle tüzel kişiyi bağlarlar.

Daha fazla bilgi için blog sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.

Bizi Instagram’da Takip Edin!

Sıkça Sorulan Sorular

Tüzel kişilik, yasalara uygun olarak belirli bir kuruluş süreci tamamlandığında kazanılır. Örneğin; bir şirket, ticaret siciline tescil edilerek; bir dernek, kuruluş bildirimiyle; bir vakıf ise mahkeme kararıyla tüzel kişilik kazanır. Tüzel kişilik kaybı ise genellikle fesih, tasfiye, birleşme ya da kuruluş amacının sona ermesi gibi hukuki süreçlerle gerçekleşir.

Tüzel kişinin borçlarından yalnızca kendi malvarlığı sorumludur. Yani, tüzel kişiliği oluşturan kişiler (ortaklar, üyeler, kurucular) kendi kişisel malvarlıklarıyla bu borçlardan sorumlu tutulmaz. Ancak istisnai durumlarda –örneğin hileli iflas veya “şirket perdesinin aralanması” gibi hallerde– kanun koyucu, gerçek kişileri de sorumlu tutabilir.

 

Tüzel kişinin yasal adresi, resmi işlerin yürütüldüğü ve tebligatların yapıldığı yerdir. Bu adres ticaret sicilinde, dernekler kütüğünde ya da ilgili resmi kayıtlarda belirtilir. Yasal adres değiştiğinde ise ilgili kurumlara bildirim yapılması zorunludur.

Evet, tüzel kişiler de vergi mükellefidir. Şirketler, kurumlar vergisi ve KDV gibi vergilere tabi olurken; dernek ve vakıflar da bazı durumlarda vergi yükümlülükleri taşır. Vergi süreçleri; vergi dairesine kayıt, beyanname verme ve ödemeleri düzenli yapmayı kapsar.

 

Tüzel kişi iflas ettiğinde, borçlardan öncelikle kendi malvarlığı sorumludur. Ortakların kişisel malvarlıkları ise, sadece bazı durumlarda (örneğin şahıs şirketlerinde) devreye girer. Sermaye şirketlerinde ortakların sorumluluğu genellikle koydukları sermaye ile sınırlıdır.

Tüzel kişiler, gelir vergisi yerine kurumlar vergisine tabidir. Ayrıca KDV, damga vergisi, stopaj gibi diğer vergiler de söz konusu olabilir.

Kamu tüzel kişileri, kamu yararı için devlet gücü kullanılarak kurulur ve kamu hukukuna tabidir. Özel hukuk tüzel kişileri ise, bireyler tarafından özel amaçlarla kurulup özel hukuk hükümlerine göre faaliyet gösterir. Kamu tüzel kişileri genellikle ayrıcalıklı yetkilere sahipken, özel hukuk tüzel kişileri eşitlik ilkesine göre hareket eder.

Türkiye’de bu işlemler, Ticaret Bakanlığı’na bağlı Merkezi Sicil Kayıt Sistemi (MERSİS) üzerinden yürütülür.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir